Hizbullah, 13 Ekim 2024 tarihinde siyonist İsrail askerlerine ait Hayfa’nın güneyinde bulunan Golan üssüne yönelik insansız hava aracı (İHA) saldırısı gerçekleştirdi. Saldırının gerçekleştiği saatlerde, üs çevresinde yoğun hareketlilik gözlemlendi. Edinilen bilgilere göre,
saldırıdan önce bölgedeki hava savunma sistemleri, İHA’yı tespit edemedi.
Saldırının ardından yapılan incelemelerde, üsse isabet eden dronun, yüksek patlayıcılarla donatıldığı belirlendi.
Hava savunma sistemini aldatmayı başardı
Saldırıdan hemen sonra, İsrail ordusu bölgede alarm durumuna geçti. Hızla olay yerine intikal eden sağlık ekipleri, yaralıları hastanelere sevk etmek için çalışmalara başladı. Saldırının etkileri, sosyal medyada hızla yayıldı ve uluslararası basında geniş yer buldu.
İsrail Ordu Radyosu Hizbullah’ın hava savunma sistemini aldatmayı başardığını ve insansız hava araçlarını korumak için füzeler kullandığını bildirdi.
Hizbullah: Direnişimiz devam edecek
Hizbullah, açıklamasında İsrail’in merkezindeki Binyamina bölgesinde bulunan Golan Tugayı kampına dronlu saldırı gerçekleştirildiğini doğrulayarak,
“Bu saldırı, işgalci İsrail’in saldırgan politikalarına bir yanıt niteliği taşımaktadır. Saldırı, Gazze Şeridi’ndeki kararlı Filistin halkına ve onların yiğit ve onurlu direnişine destek vermek ve Lübnan’ı ve halkını savunmak için gerçekleştirildi. Direnişimiz devam edecek”
ifadelerini kullandı. Ayrıca, saldırının yalnızca askeri hedefleri değil, aynı zamanda düşmanın moralini de hedef aldığı vurgulandı. Hizbullah’ın sözcüsü,
“Kahramanlarımız bu başarıyı elde etti ve düşmanın korkusunu bir kez daha ortaya koydu”
dedi.
Üst düzey bir Hizbullah yetkilisi, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna yaptığı açıklamada ise saldırıda “bir intihar dronu” kullanıldığını söyledi. Yetkili, “Direnişin kabiliyetleri hala güçlü ve İsrail’in arkasına ulaşabilecek kapasitede” dedi.
İsrail: Ciddi bir tehdit oluşturdu
İsrail Savunma Bakanlığı, saldırının ardından basın toplantısı düzenleyerek,
“Golan askeri üssüne yönelik saldırı, ciddi bir tehdit oluşturmuştur. Üzerimize düşen görev, güvenliğimizi sağlamak ve benzer saldırılara karşı önlem almaktır”
şeklinde bir açıklama yaptı. Ayrıca, olayın hemen ardından, askeri üs çevresinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı ve tüm birliklerin alarm durumuna geçtiği bildirildi. İsrail Genelkurmay Başkanlığı da saldırıyla ilgili olarak,
“Bu tür saldırılar, bizim için kabul edilemez. Golan bölgesinde alınacak ek tedbirlerle birlikte, uluslararası alanda da gerekli yanıtı vereceğiz”
ifadesini kullandı. Ayrıca, saldırı sonrası yaralı askerler hakkında detaylı bilgi verileceği belirtildi.
‘Uyarı sireni çalmadı’
İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, İsrail’de herhangi bir uyarı sireni çalmadan saldırının gerçekleşmesinin incelendiğini belirtti. Hagari, “Bir İHA’nın nasıl uyarı vermeden sınırı geçip bir üssü vurabildiğini araştıracağız. İsrail savaşın başlangıcından bu yana İHA tehdidiyle karşı karşıya. Daha iyi koruma sağlamamız gerekiyor. Bu olayı araştıracağız, dersler çıkaracağız ve gelişeceğiz” ifadelerini kullandı.
4 siyonist asker öldü, 58’i yaralı
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, saldırıda 4 asker öldü, 58 asker yaralandı. Yaralılardan 7’sinin durumunun kritik olduğu bildirildi. Ölen askerlerin kimliklerinin daha sonra açıklanacağı aktarılan açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü vurgulandı.
Öte yandan, İsrail’in Yediot Ahranot gazetesinde, İsrail ordusuna dayandırılan haberde, Hizbullah’ın gönderdiği İHA’nın radardan kayboluncaya kadar takip edildiği belirtildi. Haberde, Hizbullah’ın 2 İHA’yı deniz üzerinden gönderdiğine işaret edildi.
Saldırıyla ilgili komplolar havada uçuşuyor
Saldırının hemen ardından, sosyal medyada ve bazı platformlarda, olayın kurgusal olduğuna dair iddialar ortaya atıldı.
Saldırının gerçekliğini sorgulayan kesimler, sosyal medyaya yansıyan olay yeri görüntülerindeki hasarın ve kan izlerinin az olduğunu öne sürerek saldırının ‘kurgu’ olduğunu iddia etti.
O paylaşımlardan bazıları şöyle:
İddiaları doğrulayacak resmi bir teyit yok
Komplo teorilerini doğrulayacak herhangi bir resmi açıklama yok. Saldırının kurgu olduğu iddiasının arkasında ise, İsrail’in dünya kamuoyuna bahane sunarak, başta İran olmak üzere, Şam ve Lübnan’ı daha önce hiç olmadığı kadar yıkıcı bir şekilde vurmayı hedeflediği fikri var.
Ancak analistler, öne sürülen ‘kurgu’ iddialarının, Hizbullah’ın direniş gücüne zarar vermek ve İsrail’in ‘yenilmez olduğu’ algısını oluşturmak için ortaya atıldığını değerlendiriyor.
